salkiturizmtanitim - Turistik Yerler

Güre Kaplıcası

İstanbul Bursa Balıkesir Edremit Akçay yol güzergahı yaklaşık 487 km'dir. Özel aracınızla gelmeyi tercih ediyorsanız İstanbul’dan 243.km (yaklaşık 2, 2,5 saat) sonra Bursa’ya, Bursa’dan 151 km. (yaklaşık 1,5 saat) sonra Balıkesir’e, Balıkesir’den 90 km. (yaklaşık 1 saat) sonra Edremit’e 12 km, Akçay’ a ise 3 km uzaklıktaki kaplıca sağlık ve dinlenme yeridir.

Edremit Güre Kaplıcasının orijinal bölümlerinde ilkçağ Roma hamamı özelliklerini taşıdığı görülmektedir. Suyun sıcaklığı 64 ’C olup, romatizma, kadın hastalıkları, cilt hastalıkları, guatr, kireçlenme, sedef, böbrek taşı ve kumları ile karaciğer hastalıklarına iyi gelmektedir

Radyoaktif özellikleri ile tanınan Güre kaplıcasının şifalı suyu 64 derece. Antik çağdan beri kullanıldığı anlaşılan ve yöredeki Astyra kentine ait sıcak su kaynağı olan kaplıcada Belçikalı ve Türk uzmanlarca yapılan analiz raporlarına göre potasyum, sodyum, kalsiyum, mağnezyum, demir, alüminyum bulunuyor. 10 günlük kürlere devam edenler kaplıca suyunun bazı kadın hastalıklarına, müzmin romatizmalar, cilt hastalıkları, guatr, kireçlenme, sedef, böbrek taşı, kumları ile karaciğer rahatsızlıklarına iyi geldiğni belirtiyorlar.

PLİVTİCE GÖLLERİ

Ormanlarla kaplı dağların arasında 16 göl ve bunları birbirine bağlayan rengarenk şelaleleriyle gizli bircennet Plitvice Gölleri... Yüksekten sonsuzluğa akarmış hissi veren sular yere ulaştığında ortaya muhteşem bir görüntü çıkıyor.

Hırvatistan, Avrupa’nın ortasında 4,5 milyon nüfuslu küçük bir ülke. Bu küçük ülke doğal güzellikleri ve tarihi değerleri ile büyük bir öneme sahip. Sahip olduğu 5.835 km’lik büyüleyici sahil şeridi ve parkları bu ülkeyi Orta Avrupa’nın gözdelerinden biri yapıyor. Plitvice Gölleri’nin bulunduğu bölge 1949’da Ulusal Park statüsüne alınmış. UNESCO’nun bu bölgeyi Dünya Doğal Mirası listesine eklemesiyle başkent Zagreb ve kıyı kısmındaki Zadar arasında kalan Plitvice Gölleri dünyanın ilgi odağı haline gelmiş.

Bu parkı eşsiz kılan asıl nokta, on altı gölün birbirlerine küçük şelalelerle bağlanarak oluşturduğu büyüleyici görüntüler. Eğer planlarınız içinde Plitvice’yi görmek varsa, sadece fotoğraf makinenizi değil, video kameranızı da yanınıza almanız önerilir. Sekiz kilometre karesini göllerin kapladığı toplam 300 kilometrekarelik parkta doğal yaşam olduğu gibi korunmuş durumda. Burada yüzlerce çeşit canlı yaşıyor; geyikler, kurtlar, ayılar, kuşlar bir arada… Ülkeye hayli fazla turist çeken bu parktaki zengin bitki örtüsü de görülmeye değer. Çeşit çeşit bitkilerin büyüleyici renkleri deyim yerindeyse gözlerinizi yakıyor, kokuları ise başka alemlere sürüklüyor.

Parktaki en yaygın ağaç türü olan kayınlar orman alanının neredeyse tamamını kaplıyor. Kayın ağacının muazzam bir ekolojik değeri bulunuyor. Ormanlık alanın büyük bir bölümünde bu ağaç türü ekolojik sistemin temelini oluşturuyor. Parkta yaygın olarak görülen bir diğer ağaç türü ise köknar. Köknarlar, daha çok yüksek kısımlarda yer alıyor. Köknarlar yaşam alanlarını genellikle kayın ağaçlarıyla paylaşıyorlar. Bu da ortaya muhteşem bir manzara çıkarıyor.

Plitvice Gölleri’nin eşsiz panoraması içinde göze çarpan diğer ağaç türleri ise akçaağaç, karaağaç ve meşe. Kozalaklı ağaç türlerinden ise ladin ve çam ağacına rastlanıyor. Ulusal Park ormanının karakteristik yapısı içerisinde pek çok bitki ve hayvan türü yaşıyor. Bu birliktelik zengin bir ekolojik sisteme zemin hazırlıyor. Dolayısıyla ormanda çok sayıda kuş ve böcek türü yaşıyor.

Plitvice Gölleri Ulusal Parkı’nda bitkiler üzerine sistematik araştırmalar yapan botanikçiler 109 familyaya ait tam 1146 bitki türü saptanmışlar. Bu bitkiler arasında çok sayıda endemik (yöreye özgü) tür de gözlenmiş. Hırvatistan Cumhuriyeti, yerinde bir kararla, bunları koruma altına alan kanunlar çıkarmış.

*Parkın iç kısımlarını elektrikli safari araçları veya botlarla gezebilirsiniz.

*Park içinde iki restorant bulunuyor. Mutlaka birisinde, dört bir tarafınızı kaplayan eşsiz manzaraya nazır, yöresel ya da kendi damak tadınıza uygun yemekleri deneyin.

* Parkın kuzey girişinden 5-6 kilometre ileride bir kamp merkezi var. Geceyi orada geçirerek doğal yaşamın atmosferini iliklerinize kadar hissedebilirsiniz.

*Danışmadan, doğal yaşam türlerine ilişkin, parkta yaşayan canlıları tanıtan bir broşür istemeyi unutmayın. Çünkü burada envai çeşit anlı yaşıyor; balık ve ıstakoz türleri, baykuşlar, memeli hayvanlar ilk anda akla gelenler.